Son günlerimde hatta yıl oldu hani şu bilindik içi kıpırdaması insanın içinin heyecan yumagı haline gelmesi duygusu vardır ya işte onu bugün yaşadım. 2008 aralık ayında Ankara AŞTİ ‘de tanıştığım fransızca okuyan o esrarengiz bayandan bu yana böylesine beni etkileyen birisini görememiştim. Nitekim o zamandan bu yana 3 kız arkadaşımın olması ve şu an yanlız olmamda olaya farklı bir boyut katıyor. O fransızca okuyan asil bayan hakkında ki görüşlerimi şu yazımda dile getirmiştim.

Bugün ailecek Aksaray ilinde bulunan Kültür Parkında gezmeye çıktık. Çoçukluğumun renklerinden olan ve şu an çoçukluğumda bu yerden nasıl zevk aldığımı anlamadığım Lunapark’a da uğradık. Lunapark ve etraftaki hafif kalabalığın aslında hafif dediğime bakmayın Aksaray için iyi bir kalabalık. İşte o yogunluğu tartışılabilir kalabalıkta kendi seyrime devam ediyordum.

gulvedikenBir adamın yanıma gelerek bu ne biçim yer insan buraya oturacak bir yer yapar ayaklarım agrıdı felan derken adamın ağız kokusundan sarhoş olduğunu sezinledim. O an böyle insanları aslında buraya almasalar daha doğru olur gibi şeyler geçiriyordum bir yandan da adamı süzerek tarzını anlamaya çalışmaklıydım. Tam bana sorular sormayı bırakmışken önde sırtı bana dönük bayana yaklaşıp yanıma gel dedi. Orada “insanları rahatsız etmeyin” demek geçerken o bayanın “– dede” demesiyle bir anda şaşkınlığım farklı bir boyut kazanmıştı.

Herşeyden öte kız güzellik abidesiydi. Yurtdışından geldigi besbelli olan bayanın ağzında saatlerdir çiğnedigi sakızın yorgunluğu da hissediliyordu. Bir anda o adamla yüksek bir konuşma gereksinimi içerisine girdim.

Harbi neden buraya oturacak bir yer yapmamışlar ki?

Diyerek konuya girdim. Hayatım boyunca Lunapark’ta oturacak bir yerin olmaması benim için sorun teşkil etmemişti. O an o adamla Aksaray Lunapark içerisinde oturacak bir yerin neden olmadıgı konusunda uzun bir sohbete koyulduk. Hissediyorum. Kızın bakışlarını yogun olarak hissediyor ve gözlerini kaçırmadan olabildigince bana bakarak benim kelimelerimi yakaladığını hissettim. Bende ona baktım ve o bana ben ona baktım. Uzun bakışmalar ile bir çok dakikayı zamana gömmüştük. Bir şekilde kızla konuşmam gerektiğini hissettim.

Adama o an da şöyle seslendim.

Dayı şurada oturacak yer var hadi git otur.

diye seslendim. Adam arkasını döndü baktı ve oturmak için yol aldı kızın biraz daha yanına yaklaştım ki adam kıza bağırarak yanına çağırıyordu. Kız ayaklarını sürüyerek adamın yanına zorla gitmişti. O an büyük piyangoyu 1 sayıyla kaçırmış kadar üzüldüm. Arkalarında hüzünlü hüzünlü baktım ve yılda bir kere hissettigim bu duyguyu hissettiğim için ağlamak istedim.

Allah’ım elektirik çarpmıştı.

Gözüm o akşam gece bitene kadar o turuncu renkli, gözleri sürmeli kızı aradım. Bulamadım. Gitmişti. Üzüldüm. Eminim o dünyalar güzeli de aramızda ki o farklı çekim kuvvetini hissetmişti. Çok değil az birşey durum elverişli olmuş olsaydı kartımı verebilirdim. Kıza veremedim fakat diğer pişmanlığım ise o yaşlı adam olmuştu en kötü ihtimalle o adama verebilirdim.

Şu duyguyu neden bu kadar az buluyorum. Bilemiyorum. Keşke kalbim olup olmadık yerlerde böyle alarm çalmasa. Yüzlerce bayan arkadaşın arasından birisini görünce çalsa alarmı, ah be kalp ah sana ah.

Allah’ım inşallah Tahir o kızla tekrar görüşürüz, tanışır ve arkadaş olur. Amin

Dua için teşekkürler.

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Paylaşın

By Categories: Aksaray, Genel0 CommentsViews: 84

Katılın

Makalelerden Haberdar Olun…