Çok fazla şeyleri yazmak dökmek geçiyor içimden fakat nereden başlanacak hangisinden başlanacak bulamadım. Biraz önce eski dönemlerde yazmaya başlayıp biteremedigim yazılara bakarken 1 yıl ve 1 ay önce başlayıp bitirmedigim bir yazıyı keşfettim. Sanırım geçen sene dogum dünümde başladıgım bir yazıydı. Enteresan bir olay oldu ve şu an ki ruh halim ile çok bütünleşen bir başlık ve degişen aslında pek birşeyin olmayışı.

Yavaş yaşantımda hızlı gelişen olaylar oluyor karşımda zor bir dönem gebe olarak bekliyor. Dinleniyor ve kendim ile tanışmaya aynı zamanda barışmaya çalışıyorum. Kız arkadaşımdan ayrıldım evet bunuda belirtmek istiyorum, biraz yanlızlıkta var elbette çorbada. Lakin tekrar film senaryomu rafından kaldırıp senaryoyu düşünür oldum. Bugünün senaryosu olmadıgını biliyorum fakat en geç 10 yıl sonra bitirmiş olacagım bunun kursu vs ne ise hepsine gidecem.

Eski ve tanıdık bir bakış gördüm dünlerde. Özledigim insan ile özledigim muhabbetleri yaptık ve onla uzun süre net üzerinden sohbet ettim. Zamanında en güzel sözlerimin sahibi olan kişiyle 1 yıl bir aradan sonra ki bu uzun sohbetimde yılların ve ayların hayatımızda pek önemli olmadıgını gördük. Fakat aslında insan ömründe “bir saniye” çok önemlidir. Bir saniye bir dakikayı, bir dakika bir saati, bir saat, bir günü, bir gün bir ayı, bir ay bir yılı, bir yıl bir asırı ve o saniye dünyayı bitirebilir. (veya) Bir yıl hiç birşeyi degiştirmez.

Hayatımın çok güzel olmadıgı bir gerçek genede zevk almaya çalışıyorum. Aslında bir kaç olay düzene girse bir çok şey düzene girecektir. Kendi üzerime yükledigim vizyona sahip olmakta zorlanıyorum hayallerimi gerçekleştirmek ise imkansız. Büyük ugraşlar verdigim Turkey Tour ( www.turkeytour.org ) çalışmalarımı bir kaç gün önce durdurdum.  Sanırım ilk önce hedeflerine degil insan veya ufka degil önünde ki çakıl taşlarına bakması gerekiyor. Ne kadar çakıl taşını aşarsa o kadar çok ufka yaklaşır ama aslında insan hiç bir zaman ufkuna ulaşamaz ve hep bir ufuk vardır.

O cakıl taşlarını temizleyip hayatımın geri kalanında kaldıgım yerden devam edecegim. Normal bir hayat hikayesi kendi yaşam seyrim ve her neyse o aynı kalacak. Kendi tarihimi degiştirmek yerine, degiştirdigim kendi tarihimi devam edecegim. Aslında o kadar bile güzeldi “denedik olmadı” felsefesi ben için en büyük felsefe oluverir.

Ben yanlızım

Deyince içimde ki kalelerden birinin e yıkıldıgını hissediyorum. Öylesine bir anda sinirlenip, koşup veremedigim büseleri istiyorum. Sinirleniyorum ona, ona ve sadece ona aslında evet sadece ona kızıyorum.

Aşagıda 2007 yılı kasım ayında yazmaya başladıgım yazı var.

ve Güneş doğacak gözler görecektir.

Yılların yılları kovalaması ile doğum günümde gelde çattı. Bir kaç zaman sonra 26 kasımda dogum günüm zamanı gelecek.  Zamanın ne kadar hızlı geçtini anlatamam sanki yaşanan zamanlar veya hepsi yok oldu. kül gibi yokluğa karıştı kayboldu…

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Paylaşın

By Categories: Genel0 CommentsViews: 32

Katılın

Makalelerden Haberdar Olun…