Birşeyleri o kdar cok yazmak istiyorum ki ama yazmak istemeyi bildigim kadar ne yazacagımıda bilmiyorum. garip bir ruh hali sizde de muhakkak olmuştur, hiç bir şey yapmak istemeyiş. Birşeyler yazma gereksinimimi atlatmam gerek yazmak insanı rahatlatıyor. Biraz önce izledigim bir filmi anlatayım o kadar ahımlı şahımlı bir film degildi hatta ne korktum ne heyecanlandım nede birşeyleri merak ettim sadece izledim.  Filmin adını bizim sinema işinde çalışan arkadaşlar ”Sihirbaz” olarak cevirmişler ama orjinali ”İlizyonist” olması gerekiyor. İşte ne yapacaksın onlarda daha fazla satılması ve izlenmesi için kendi kafalarınca isim veriyorlar. Fıtrata ne kadar aykırıda olsa serbest piyasada işin kurallarına göre oynuyorlar, belki de bu isim degişikliginden dolayı onları taktir edecekler vardır. Ama insan kendini kandırılmış gibi hissediyor filmin adı ”İlizyon” size ”Sihirbaz” olarak veriyorlar, sanırım kandırıldım :)

 

Evet hazır filminde o sıfır gizemli havasındayken ”Göz – Beden – Ruh” üçlemi hakkında bir şeyler yazayım. Bir kaç yazı öncesinde ”Gözlerin begenip yakınlaştırdıgını, kalbin aşık oldugunu ve düşüncelerinde devam ettirdigini” söylemiştim. Hiç merak ettiniz mi dünyada sayısızca güzel kız var ama bi kız vardır gördügünüz anda ”Vurulursunuz” aşırı derecede hoşlanırsınız hayallerinizde gezer eglenir (sevişirsiniz) ve biçok şeyi yaşarsınız. Acaba o kızı gören tüm erkekler sizin gibi neden olmuyor veya şöyle söyleyim okulun ilk günündesiniz ve sınıfınıza giriyosunuz erkekler bayanlar geliyo sınıfa ve 5 tane güzel kız geliyor. Neden erkekler farklı farklı kızlardan hoşlanırlar bunu belirleyen hoşlanmamızı saglayan hangi duygumuz neden gördük mü hoşlanıyoruz.  Bu mevzuyu şu şekilde düşünmek gerek her insanın dış görünüşü farklı mesela insanın fizyolojisi kendi ihtiyacının en yüksek oldugu şeyi ister mesela elma yemeyi cok sık yapıp birden kestiysen aşırı derecede canın elma ceker yani insan bünyesi ihtiyacı olan şeyin olmasını ister. Ruhta aynıdır yani düşüncelerde aynıdır. ( Ruh = Düşünceler ) Düşüncelerde ihtiyacı olan şeyi ister aynı bünyenin elmayı istemesi gibi. Düşünceler hiç konuşmadıgı birinde ihtiyacı olan şeyi nasıl bulacak sorunu şu an kendime soruyorum.  Bende tekrar sordum kendime ”Neden canın elma çekiyor?” yemedigimden, ihtiyacım oldugundan, bedenime lazım gibi kavramlar basit olur tam karşılıgı neden canımız elma yemek istiyor? Tam karşılıyan bir cevap bulamadım ben eğerki varsa sende bir cevap aşagılarda bir yerlerde yoruım yeri olacak oraya sende karalarsın düşüncelerini.

Konun şu ana kadar ki konusundan farklı bir konuya getirecem. Biraz önce geçmişe arada sırada yaptıgım geçmişe bir yolculuk yaptım bilmeyenleriniz muhakkak vardır www.archive.org adresinden web sitelerin önceki hallere ulaşabilirsiniz. Bende biraz önce www.ispanyol.net adresinin yani buranın geçmişe bakayım dedim. 3 yıl önceki arkadaş http://web.archive.org/web/20040122174545/https://www.ispanyol.net/ buradan girip bakabilirsiniz. Genel bir portal yapmış hatta mail servisi felanda varmış. Eğer isminiz@ispanyol.net adresi felan bu yazıyı okuyan kişi felan 3 yıl önce kullanıyosa aynı mail adresini verebilirim. :) Baya da geniş birşey yapmışlar hoşuma gitti diyebilirim. tabi ondan bir süre sonrada domain bana gecti ve hemen bir kişisel web sitesi yaptım 2005 yılının başlarında idi http://web.archive.org/web/20051123231902/https://ispanyol.net/ buradan o eski kişisel web sayfama ulaşılabilir. 2006 da ise 2005 deki site bozulmadan kaldı sonra host degişikligi yüzünden siteyi kaybetmiştim. Şu anda 2007 yılında görüktügü gibi.

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Paylaşın

By Categories: Genel0 CommentsViews: 54

Katılın

Makalelerden Haberdar Olun…