2 gündür eski dönemlerde yazmış olduğum yazılara göz atmakla meşguldum. Onlarca devamını getirmediğim veya yayınlamadığım yazıları okudum. Bazı yazıları okurken bu yazıları nasıl kaleme aldım diye düşünüp, hayretler içerisinde kaldım, zaman insanı ne kadarda değiştiriyor. Uzun zamandır kişisel bir yazı yazamadım, bu süreçte de yüz binlerce dakikayı zamanın içerisine gömdük. Önümüzdeki 1 yılın bitimini sabırsızlıkla bekliyor ve daha da fazla özgür olacağım günleri büyük bir özlemle bekliyorum. Uzun zaman önce girmiş olduğum “meslek çıkmazı” süreçlerinde bir çok farklı sektörde aktif olarak yer almıştım. Bu süreçlerde Webmaster, Reklam Danışmanı, Proje Uzmanı, Film Eleştirmeni, Sınıf Öğretmeni, Turizm Yazarı ve Gazeteci atmosferlerinde bulundum.

Yeni Meslekler Satranç Hakemliği ve Senaristlik

Son zamanlarda ne yaparsam zevk alırım sorularına vermiş olduğum cevaplarda bazı değişiklikler yaşayıp Satranç Hakemliği ve Senaryo Yazarlığı alanlarına giriş yaptım. Yoğun olarak bu iki meslekte de varlık çalışmalarıma devam etmeye çalışıyorum. Satranç sevdiğim bir spor fakat yeterince güçlü bir oyuncu değilim. Satranç içerisinde varlığımı “hakem” olarak devam ettirme düşüncesiyle beraber “Satranç Öğretmeni” düşüncesi daha ağır basıyor.

2009-manzara-resimleri

Senaryo uzun süreçlerdir aklımda olan ve kendimi geliştirmem konusunda listemde bulunan faaliyet alanlarımdandır. 3 senaryomu aklımda tasarlayıp, ilk senaryom üzerinde de 4 yıldır çalışmalar yapmaktayım. Filmin hemen her saniyesini düşünmüş ve eşsiz bir yapıda olduğu inancı içerisindeyim fakat maliyeti yüksek olması beni olumsuz duygulara bırakmaktadır. 2. film senaryomun içerisinde gerilim unsurları ise yazma konusunda çalışma arzumu kırmakta. Son film çalışmam tarihi bir film olup günümüzdeki bir çok sıkıntıyı çözeceği düşüncesindeyim.

Eski Bir Yazıyı Okumayı Sevdim

Eski yazılarımı okurken en çok özlenen duygu konusunu okurken tebessümler içerisine girdim. Nedense buraya yazı yazmak için birşeylere kızmam gerekmesinden ötürü yazıların önemli ölçüsü kızgınlık belirtileri içeriyor. Bu konulardan özellikle duygusal anlamda olan kızgınlıklar olması da okuma sırasında aklıma bir kamyon düşünce getirdi. Fakat kişisel bir sitenin varlığının ne denli güzel olduğunu okurken defalarca hissettim. 5 yıldır bir çok hayat karemi burada yazıya dökmek bazen işe yarıyormuş.

Unutulmaması Gereken Bir Gecenin Anatomisi

10 yıl sonra hatırlanacak bazı şeyler vardır asla unutulmaması gereken şeyler. İşte bir geceyi diğer tüm gecelerden ayıran bazı özellikleri ve kendine has kurgusu ile unutmamam gereken bir gece. O geceyi muhtemelen yakın bir zamanda hatırlamayacağım fakat biliyorum ki ilerde bir kaç yıl sonra bu yazıyı okurken tebessümler içinde kalacağım.

Bir çok olayın bir giriş, gelişme ve sonuç bölümü yer almaktadır. Televizyonda dizi izlediğim zamanlarda diziler içerisindeki olaylara bakar böyle şeylerin normal hayatta yaşanmasının ne kadar zor olduğunu hatta imkansız olduğundan bahsederdim. İşte yaklaşık son 1 aydır bir dizi içerisinde kendi rolümde bir oyuncuyum. Pembe, siyah, beyaz veya sarı rengin içerisinde barındırılmış bir diziden bahsediyorum. Yaşadığımız yer veya hayat gayet sakin ve dinlendirici bir yapıya sahip. Özellikle İstanbul’da yaşanılan o ultra hareketli geçen 3 yılın ardından dinlendirici ve sakin bir yaşantı içerisindeyiz. Şu an için bazı eski dönem favori uğraşlarımı sadece devam ettirmeye çalışıyorum.  Turizm, reklam ve teknoloji konusunda ki yazıları olayın içerisinde bir konu olmasından dolayı her zaman sevmişimdir. Şimdi bir olaya başlama vakti…

Bazı durumlar çok severek yaşanılan veya severek yaşanılıp acıyla hatırlanan günlere benzer. Sadece güneş her zaman ki gibiydi, bulutlarda aynı, karanlık bir Karadeniz vardı. Günleri diğer günden ayıran çok fazla bir özellikte yoktu. Her zaman ki gibi hafif nemli, bulutlu ve gün kendi içerisinde parçalanmış durumdaydı. İnsanlar bir birleri ile küs, küs olanların diğerinin küs olduğu ile dost, dostların ise potansiyel küs olma süreçleri yaşanmaktaydı. Rüzgar ise her zaman ki gibi esmeye devam ediyordu.

Bu küslüklerin ve dostlukların atom merkezini keşfetmek ise ciddi bir matematik bilgisi gerektirmekteydi. Ben ilgili dizide kendi oyunuma “hoş bir seda” atmosferi ile devam edip, tüm olaylara sadece izleyici olarak katılmayı tercih etmiştim. Bir kaç perde de rolüm olsa da genel olarak sadece izleyip seyr-i alemime devam ettim.

Aslında düşündüm ve olayların çok fazla derinliklerine inmemem gerektiğine karar verdim. İleride bu günleri hatırlamasam daha iyi olacak.

Tarihi Film Çalışmalarım

Filmin konusunun özetini çıkarttım, bir kaç kişiye okuttum ve aldığım cevap bu gerçek mi cevabı oldu. Konu kesinlikle mükemmel bir yapıya ve işleme olarak inanılmaz akıcı bir kurguya sahip. Filmin başından sonuna kadar tüm izleyiciler merak içerisinde kalacak ve Osmanlı’nın özüne tamamen uyacaktır. Bu konuda son zamanlarda yayınlanan Show TV’de ki dizi hakkında eleştiri yazısını muhteşem yüzyıl eleştirisi yazısında yazmıştım.

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Paylaşın

By Categories: Turizm0 CommentsViews: 28

Katılın

Makalelerden Haberdar Olun…