İyi öğrenmenin temelinde iyi bir öğreten olması gerekmektedir. Bu yazıda öğrenmenin etkili olabilmesi için öğretmenden beklenen konulara ve diğer yardımcı konulara değineceğiz. Ülkelerde bir çok sorun temeliyle eğitime bağlanmaktadır. Sorunların çözüm yolarlıda ilk adımının eğitim olduğu bilinir. İyi bir gelecek için iyi bir eğitim, iyi bir eğitim içinde iyi bir öğretmen şarttır. Öğretmenin iyi bir eğitim vermesi içinde etkili olan olgular vardır. Eğitimi destekleyici bir sınıf düzeni, kişilere öğrenme olanakları sağlamak ve öğretilen konuyu uygun bir ders programı ile sunmak etkili öğretim için önemlidir.

Konu çok fazla uzatılabilir hatta bu konu hakkında derinlemesine bir kitap bile yazılabilir. Fakat okuduğumuz yerler hakkında en kısa sürede önemli konuları belirtmek istiyorum. Okuduğum yere kadar en önemli yer olarak gördüğüm yer sınıf içerisinde öğretmenin öğretirken belli bir programının öğretmeye elverişli bir şekilde olmasıdır. Aynı zamanda bu ders sürecinde öğrenenlerde öğrenme sürecinde aktif olarak yer almaları gereklidir. Dikkat dağılması ve dikkat toplanması aynı zamanda önemli yerlerin vurgulanması da derste öğretilen konuların daha iyi öğrenmesi için temel olgulardandır. Düzgün Türkçe kullanımı ve sunum şeklinde dikkatin temelinde yer alırlar. Unutma olgusunu öğrenenlerde en az derecede olması için tekrarın önemi her platformda vurgulanmaktadır. Dersin sonuna kadar mutlaka unutulmaması gereken yerler sık sık tekrarlanmalıdır. Aynı zamanda diğer derslerle daha önceki derslerin önemli noktaları hatırlatılarak ilişkilendirilmesi de unutma olgusunu zayıflatır.

Konuda ayrı ayrı konu maddelerine girmeden hızlı okuma tekniği ile okuduğum İsmail Güven’e ait derleme yazısında ki çıkarttığım teorileri belirtmek istiyorum. Konunun derinliği insanlık tarihi kadar eski olup en elverişli haliyle günümüzde sunumu yapılıyor. Fakat tam bir tanım yapmak imkansızdır. Bu yüzden öğretme olgusu için belli kolonlara yığılmak inşa edilmek istenen binayı zor durumda tutabilir. Bunun için öğrenmek isteyen gruba göre hareket edilmelidir. Özellikle grup en başta öğrenmeyi arzulatmalı ve her şekilde öğrenmenin ayrıcalık olduğunu fark ettirmelidir. Evrensel, Ulusal ve Yerel değer/özellikler öğrenmeye direk etki etmeli ve öğrenmeyi geliştirmelidir.

İsmail Güven kendi derlemesinde yazmış olduğu ilkeler genel olarak kabul edildiğini fakat keskin ifadelerle yapılması gereken ilkeler olmadığını da yazısında belirtmiş. İlkeler mutlaka geliştirilecek ve daha iyiye insanlar gidecektir. Daha iyi hali hazırda uygulanıyor olabileceğini düşünerek öğrenme konusunda sınıf içi öğretme medotları konusunda yurtdışında ki uygulamalarda iyice analiz edilmelidir. Daha da önemlisi iyi bir analizle öğretme konusunda özellikle sınıf içerisinde öğrenci-öğretmen arasındaki olgular hatta sınıf dışarısında öğrenci-öğretmen olgularını geliştirebilir olduğunu unutmamak gereklidir.

Bu zamana kadar verdiğim işlerle ilgili konferanslarda genel olarak yaş ortalaması 40 yaş civarı iş dünyasından insanlar olmasından dolayı genel geçer kavramlara örnek olmayacağını da biliyorum. En başta genel olarak hitap edilen kitle ilkokul çağındakiler olmasından dolayı öğrenmeyi öğretmek olmalıdır. Bu konu benim ilkokul konusunda ki temel ilkelerimin taşınmazlarındandır.

Öğretme konusunda gruplara özel bir alan ayrılmış. Grup içerisinde yer alan bireylerde daha çok başarılı sonuçlara ulaşım görüldüğü belirtiliyor. Bu konuda grup çalışmalarının yararları konulu makalede okuduğumda fazla grupla hareket eden bireylerde ileri süreçlerde sıkıntılar yaşandığı da belirtiliyor. Bu konuda şu kesin bir dille ifade edebilirim ki insanlar hayatları boyunca tamamen yalnızdır. Grup çalışmalarının fazla derecede yapılmasına da karşıyım.Grup çalışmalarını da yerinde uygun konusunda yapmak gerekliliği içerisindeyim. Hatta bunu zevkli bir hale getirerek ödül-ceza konusuna uygun hale getirerek başarılı sınıfça yapılan grup çalışmasından sonra daha küçük gruplarla çalışmaya müsaade edilebilir. Kısaca aslında grup çalışmasında tüm sınıfı bir grup olarak algıladığımı sınıfa belirtebilirim.