Gazetecilik, yazarlık ve öğretmenlik meslekleri arasında devamlı bir takas durumu yaşamış birisiyim. İnternet üzerinde de günlük olarak uzun süreçtir haberleri takip ediyorum. Mobil versiyonunu begendiğimden ötürü her ne kadar boşbeleş bir yayın disiplinine sahip olsada Ensonhaber isimli web sayfasınıda ara ara takip ettim. Gezipark‘ından bu yanadır çirkin ve karanlık bir şekilde yazdıkları haberlerle alakalı bilgileri görmekteydim, fakat; son dönemlerde bu durum artık yaptıkları işin gazetecilik değil internet sitesi işletmeciliği olduğunu gördüm.

Bu Şekilde Yayın Politikası Olmaz

internet siteleri gördüğüm kadarıyla hayli Google’de önde gelmekte ve yüksek bir ziyaretçiye ulaşmaktadır. Bu rakamlar ile güzel bir gelir elde ettikleride aşikar. Bu gelirleriyle “Gazeteciliği” bilen, yaşayan bunu hayatına aksettiren birisini yönetici yapmaları mutlak koşulla gereklidir. Çünkü; habercilik iki kademedir. Bu iki kademeyi dahi bilmeyen kişilerin ilgili siteye haber giriyor olması ne gariptir.

Ben kendilerine ufak bir şekilde gazetecilik dersi vermem gerektiğini biliyorum. Umarım bu dersten sonra Ensonhaber blog gazeteciliğini bırakıp, habercilik vasfına geçerler.

1. Kademe Haber Tarafsız Şekilde Verilmelidir

Okuyuculara bir haber paylaşılması düşünüldüğünde, haber ele alınır. Kendince haber düzenlenir fakat asla özüne dokunulmaz ve tarafsızlık yıkılmaz. Tarafsızlığı yıkılan özüne dokunulan haber artık haber değil “blog yazısı” olmuştur. Nitekim Ensonhaber blog sitesinde haberlerin önemli bir çoğunluğu haberin özü değiştirilmek suretiyle haber vasfından çıkmaktadır.

Ele gelinen haber ne kadar duygusal, ne kadar derinden etlilerse etkilesin o dakikada haber yazıcısının duygu ve düşünceleri nötr olmalı ve yorumları okuyucuya bırakmalıdır. Haber yazıcısı habere yorumlarını katarak değerlendirme yapıyorsa bu artık bir blog yazısıdır.

Elbette çok eski dönemlerde bende benzer hataları kendileri gibi yapmıştım. Şu duygunun albenisi, çekiçiliğini bilmekteyim. “Kalem benim elimde, yazarım, cizerim lan” kralı tanımam tarzı üslüp yazarlığın, “kalem elimde durumumun” ergenlik dönemi olarakta tasvir edilebilir.

2. Araştırmalı, Yorumlar O Şekilde Kişilerle Paylaşılmalıdır

Bir gazeteci için kesin bir şey vardır ki o da hiç bir şey katiyyen doğru veya yalnış değildir. Kişilik gelişimininde en üst safhasında ki insanlar bilirler ki her şeyin içerisinde hemde “olabildiğince yaklaşık olarak” herşeyin içerisinde iyi ve iyi olmayan şeyler vardır. Çorbanın içerisinde herşeyin olabileceğini bilerek gazetecilik sorgulayıcı üslüpla yaşanır.

Ensonhaber’de de durum maalesef kişilik gelişiminin çok altlarında kalmaktadır. Duygusal olarak kendi gözlükleri arasında sıkışıp kalmışlardır. Bugün şu şekilde kesin bir cizgi çekeyim dünyayı en derinden etkileyen “Naziler” bile “daha iyi bir dünya için zeki olduğunu düşündükleri sarı ve başı büyük insan” ırkını çoğaltmaya çalışmışlardır. Bu bir kamyon hatalarının temeline bakıldığı zaman bile orada küçük beyaz şeyler o kadar büyük siyah şeylerin arasında görülebilmektedir.

Gazeteci işte burada tüm verileri almalı, yorumlamalı, düşünmeli ama asla bir değerlendirme yaparak kişilere “düşünce empozesi” yapmamalıdır. Eğer kişi duygu empozisesi yapıyorsa artık daha önce dediğimiz gibi blog yazarlığı yapıyor demektir. Ben bu sayfada kişisel her türlü görüşümü paylaşabilirim. Ensonhaber’e ait köşe kısmında da kişiler her türlü görüşlerini paylaşabilir fakat haber denilen kısımda asla böyle birşey olmamalıdır.

Blog Yazarlığı ve Haber Sitelerinin Konumları

Google’de üst sıralarda gelen, tüm ziyaretçileri Google bazlı çalışan Ensonhaber gazeteciliğin yayın prensiplerine uymamakta ve gazeteciliği çirkinleştirmektedir. Bu sebepten ötürü başta Google olmak üzere bir çok arama motoruda aramalarında “haber, gazete” gibi ciddi muhattaplar arayanlar için yanlış bir karardır.