Ülkemizin jeopolitik konumu o kadar güzelki her dış güç diş bilercesine gizli emeller ve hedefler içerisinde. Bu jeopolitik konumda bulunan bir ülke ne güçlü olmalı nede çok zayıf olmalıdır diye düşünmekteler. Ülkemizin şuanki konumuna baktıgımızda ise sanırım dış güçlerin istedigi gibiyiz. Evet bu zamana kadar düşünülenden ne fazla nede az olduk ya bundan sonra evet ya bundan sonra ne olacak. Cuval cuval fındık ihrac edip bir kutu cikolotamı alacaz yoksa bizim tarihimiz şanlıdır diyip res cekip dış baglantımızı en azamı indirmeye çalışacaz. Ne yapmalı veya ne yapmalı sorusunun cevabını nasıl yapmalı. Dünyayı etkileyen küçük büyük her olay aslında bir kişi veya kücük bir grup tarafından cıkmıştır. Bir kişinin düşünsini önemseyin belki ilerde geçmiş tekerrür edebilir. Ülke millet ve Dünyamız aslında ne kadar karışık bu karışıklıklar içerisinde devletimiz bizim güvenligimiz için ne kadar ugraşıyor. Yazdıgım film senaryosunda da şu konuyu ön planda tutuyorum açaba ülkemiz mecburi savaş döneminde nasıl bir politika izliyecek o izleyecegi politika belli mi? Evet küresel ısınma yüzünden dünya her gün yaşlanıyor ve kendi üzerinde yaşayan insanları besleyemez konuma dogru gelmeye başlıyor ilerde birgün artık biz göremeyiz ama cocuklarımız muhakkak görecek dünyada beslenme sorunu baş gösterdiginde herkes Türkiye’ye bakacak ve mecburi savaş döneminde Türkiye’nin savunması cok güçlü olması gerekiyor.

Osman bey ilk osmanlı beyligini kurdugunda o zaman kimse bu kadar büyüyecegini tahmin etmedigi için pek bir kaynakta gecmiyor. Bulundugu konum geregince orta asyadan gelen Türkler ve müslümanlar ya diger beyliklere katılıp yapılan savaşlarda niyazi olacak yada osmanlı beyligine katılıp şehitlik makamına kavuşma imkanı olacaktı. Osmanlı ilk kuruldugu anda bile büyümesinin nedeni aslında toprak para pul mülk degil hilafet bayragı oldugundan dolayı bu kadar büyümüştü. Eğer osmanlı toprak kazanmak sömürme gibi politikalar izlese ise şu an ne bizim gecmişimize baktıgımızda gurur duyardık. Belkide ilk kuruldugu zamanlarda hedefleri dünya malı olsaydı büyümeden yok olurdu tabi bunlar birer varsayım fakat bunu ben bu şekilde yorumluyorum. Gelelim bunu anlatma nedenime evet ülkeleri  asla bireyler gibi degerlendiremeyiz bireylerin düşünceleri degişmesi biraz zordur ama devlet içerisindeki her birey farklı şeyler düşünebilir. Bunun için kötüde olsa ilk okul zamanlarından bu yana aynı belli ideoloji be belli düşünce kalıbıyla yetiştirilmelidir. Ortak kötü bir karar bile ayrı ayrı iyi kararlardan daha iyidir. Bireyler arasındaki düşünce yakınlaşması ülke içerisindeki ferah ortamınıda beraberinde getirecektir. Bizi ayrı düşüren bazı şeyleri cok fazla zıt gruplara ceken herşey yok edilmeli gerekirse ortadan kaldırılmalı. Ülke başındaki zıt gruplar dalga dalga ülke içine yayılıp ülke içerisini cıkmaza sürükleyebilir. Zararsız ve basit bir örnek vermek gerekirse Galatasaray ve Fenerbahçe şu unutulmamalıdır ki bu ayrım yeri degildir. Ülkemizde insanlar tanıştıgında isim faslından sonra ”Hangi Takımı Tutuyosun?” sorusunu soran azımsanmıyacak kadar çok insan vardır. İngiltere futbolu içat ettikten sonra dünya genelinden bu futbol olayını en önemseyen ve en salakca kullanan bizsiz sanırım.  Bölgeler ve şehirler arasında düşünceleri belli derecede bir birlerine yakınlaştırılmalı bölgesel özellikler yok edilmelidir. Hatta ve hatta yapılası en mantıklı haraket ders kitaplarından ve diğer her yerden ülkemizi yedi ye bölen bölgeler olayını kaldırmak olur. Niçin 7 bölge var veya olması gerekiyorsa olsun ama bunu halk bilmesin 7 bölge yok 1 devlet var ve o devletin içerisindeki her şehirde yaşayan vatantaş bir konu hakkında birbirlerine yakın şeyler düşünüyor.  Görülüyor ki masa başı işi yapan gerekli devlet memurları gercektende masanın başında oturup ülke için gram kafasını yormuyor. Aldıgı maaş yetiyomu tamam cocugunun cebinde harclıgı varmı var ee sorun yok. Öğrenciler öğretmenlerinden, öğretmenlerde öğretmenlerinden gördügü şekilde davranıyorlar yani ülkemizin atomu öğretmen kesmi. Bu kesim arasında siz düşünce birliginize gitmeniz gerekir. Şimdi öyle birşey diyecem ki bu size garip gelecek ama bu budur arkadaş bu bu şekilde yapılması gerekiyor. ”Öğretmenlerin secimlerde oy vermesi yasaklanmalıdır.”  Ve her yıl 2 hafta yaz döneminde belli yerlerde öğretmen kampları düzenlenmeli ve öğretmenlerin neler düşünmesi gerektigi aktarılmalı, öğrencilerede neler düşündürmesi gerektigi söylenmelidir. Kesinlikler ayrı ayrı cok iyi ve zır düşünceler yerine, aynı normal bir düşünceye yogunlaşan milletler başarılı olur.  Almanya az daha Avrupayı kendi malı yapacaktı neden cünkü en küçük bireyine kadar aynı şeyi düşünmüş ve o ugurdu çalışmışlar. Hitlerin hedefi belliydi fakat olmadı savaşı kaybedeb Almanya aradan gecen sürelerde askeriyeye yatırım yapmamalarından dolayı ekonomisini dünyanın en güclü ekonomilerinden yapabildiler ve her birey aynı şeyi düşünüyodu. ”Savaşı kaybettik şimdi toplanma zamanı” evet Almanlar aynı şeyi düşünebiliyor fakat biz hep uc noktalardayız. Her birşey siyaset konusu yapılıyor, siyaset cok yanlış yapılıyor ülkemizde aslında şimdi söyleyecegim şeyleri siyasei merciler yapmaz cünkü o şekilde yollarını buluyorlar ve siyasetten de ekmek yiyen hayli insan var. Ey asker siyaset bu ülkede en büyük sorunlardan bir tanesi teknoloji felan filan sorun degil yapılır 20 – 30 yılda en kral teknolojiyi yaparız şu an Amerika’nın teknolojisini yiyim bir numara yok yapılır herşey yapılır. Fakat yapılması için insanların düşüncelerini yaklaştırmak gerek, buda askeriye düşüyor. TV dünyası  o kadar cıkarcı bir hal almış ki insanları zıt gruplara itmek adına her bir  halt var özellikle şu magazin insanlara uyanıkken rüyalar gördüyor yapay gündem.  Ya arkadaşım düşün biliyorum cebine çok para girmesi lazım gözünü para makam bürümüş senin anlıorum seni magazinci arkadaşım fakat gel gör ki sen o kadar çok gereksiz vakit çalıyosun ki mesela sundugun bir magazin programında  mehmet ali erbil ile alakalı haber şu şekilde; Şok şok şok Mehmet Ali Erbil elinden kagıtı düşürüp kıcın bacaklarına baktı. Kac dakika sürdü 10 dk o rpogramı izleyen 1.000.000 insan vardı ve ne oldu. 1.000.000 * 10 Dk = 10.000.000 yani on milyon dakika carpmış ve cebe atmış oldun. Bu ülke için tam 10 milyon dakika zararın oldu. Neyse eğlencedir bu yapılır olur ama abartmamak gerek.

 Siyaset diyoduk evet siyaset televizyonda siyaset ile ilgili haberlerin cıkması yasaklanması gerekiyor. Tekrarlıyorum TV, Radyo ve Gazetelerde siyasi haberlerin cıkması yasaklanması gerekiyor. En azından siyasilerin birbirleri ile çatışmaları yasaklanmalı arkadaş. Bunlar salak mı görmüyor mu sizin makam adına söylediginiz bir olumsuz kelime ülkeyi bir birinden ayırıyor. Akıllara gelebilecek herşey siyasi birer oyuncak haline gelmiş. Hiç bir dönem dogruları söyleyen bir muhalefet olmaz her dönem iktidarı kötüleyen muhalefet olur. Sol ve sag  kavramlar yok edilmeli gerekirse bu ugurda şu an ki tüm siyasi partiler kapatılmalı ve bu kavramlar yok edilmelidir. Bu kavramlar bırakın ülke içindeki vatandaşları iki kardeşi bir birine düşürmektedir. Ben birşeyler söyleyecem ama sanırım bu varsayım biraz size garip gelecek belki ilerde gelecek insanlar bu düşünceleri eylem haline getirirler. Partiler kaldırılacak, ve parlementoda her 150 bin insanı temsil eden bir kişi secilecek. Mesela atıyorum Aksaray şehrinin nufusu 150.000 civarında  ve orada bir halkın vekili secilcek ve başvuran vekiller için ise bazı kriterler olacak mesela; 40 yaş üstü, suc işlememiş, halkın saygınlıgını kazanmış vs vs gibi kriterler ile halkınvekili olacak kişiler adaylık koyabilcek ve 150.000 kişnin en fazla oyunu alan parlemantoya gidebilecek. İnsanalr parti liderlerine degil kendi vekiline oy atmaları saglanacak.  Secilen 500 halkvekilide başbakını secmeli. Kesinlikle vekiller arasında gruplaşmalara izin verilmemeli ve her hangi bir görüş ugrunda çalışmaları yok edilmelidir. Cumhurbaşkanlıgı ise secimle olacak şey degildir. Bir önceki yazımda bahsettigim kimsesiler yerinde kalan cocuklar arasında cumhurbaşkanlıgını yapacak kalitedeki gencleri secip her konuda yetiştirip tam bir lider olarak yetiştirilmeli ülke anayasasını ezbere bilen bir konumda ve her cumhurbaşkanı minumum 15 yıllık dönemlerde yapılmalı. Cumhurbaşkanını devlet içerisindeki düşünen ülkesi için kafasını yoran kişilerden secilmelidir. 

 Konuyu biraz dagıttım ve birazda yoruldum fakat ülkemizde bazı kurumlar/kuruluşlar tamamen kaldırılmalı. Merak edilen ise bunları  yapabilecek bir güç var mı?

Tahir Dinç

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Paylaşın

By Categories: Aksaray, Genel0 CommentsViews: 32

Katılın

Makalelerden Haberdar Olun…