“TARZ DIŞI”

FADE IN :

SAHNE 1. DIŞ. ÜSKÜDAR – EMİNÖNÜ Vapuru GÜNDÜZ

Vapur hareket halindeyken yapılacak en güzel şey, tarihi dokularıyla, yeni dokuların serfonisinde İstanbul seyriydi. Bahadır’da tam olarak bunu yapıyordu. Güneş ve rüzgarın o muhteşem birlikteli İstanbul’da her zaman ki benzersiz varlığını ise saklamadan sergiliyordu. İstanbul, güneş, rüzgar, deniz ve tarih.

BAHADIR

(İç Ses)

“İstanbul’da olmak benim için her zaman keyifli oldu. İşin aslı öğrencilik yıllarının bitecek olmasından da biraz çekindiğimi belirtmeliyim. Doğruyu söylemek gerekirse çekinceyle yaşamakta sıkıcı. Yinede burada olmayı, kendim olmayı seviyorum.

İstanbul Üniversitesinde okuduğum Hukuk bölümünü kazanmak için vermiş olduğum bir kaç yıla değer bir yaşantıya kavuştuğumu da söylemem gerek. Bu Üniversitenin bir parçası olmak güzel.

Kızlarla bu aralar pek vakit geçiremiyorum. Özellikle zor ayrılıklar geçirmiş olmanın vermiş olduğu bir rahatsızlık durumu var. Ayrılığa karar veriyorsunuz ve bom ayrılamıyorsunuz. Haftalarca nasıl ayrılacağınızı düşünüyorsunuz ve bakıyorsunuz ay olmuş, hala ayrılmamışsınız.  O yüzden şimdilik yedek klubesinde beklemeyi tercih etmek daha iyi geliyor.”

SAHNE 2. DIŞ. İSTANBUL ÜNV. BAHÇESİ – GÜNDÜZ

(Aynı güneş bu kez İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde bahçeye keyifle düşmekteydi. Rüzgardan eser olmasa da rüzgarsızlıkta İstanbul’da bir ayrı güzeldi.)

EZGİ

(İç Ses)

“Her zaman bu fakültede olmayı istedim. İlk ne zaman düşünmüştüm, ne zaman hukuk okumaya karar vermiştim hatırlamıyorum. Fakat aileminde hayali burada olmamdı. Dersten başka fazla birşey düşünmüyorum. Özellikle bu kadar zor dersler arasından birşey düşünmek kolay görünmüyor.

Karşımdaki çifte bakın ne kadar da mutlu görünüyor. Olsun herşeyin bir zamanı olduğunu düşünüyorum. Öncelikle şu okulu bitirmeliyim, sonra ne olacak bakarız. Hem de aşk nedir, nasıl olur pek bir fikrimde yok. Bu size garip gelebilir ama ben hiç aşık olmadım. Tamam aslında o kadarda sıfır değilim, sadece bir kere bir kaç haftalık en iyi arkadaşımla arkadaş olmuştuk. Sonra o değişti herşeye karışır oldu. Sonra mı en iyi arkadaşımı kaybettim. Aşk diye bir şey yok. Bazıları bunu erken öğrenir.”

SAHNE 3. İÇ. İST. HUK. FAK. KANTİNİ GÜNDÜZ – BAHADIR, MURAT

Bahadır vapurdan inmiş ve Hukuk Fakültesine çoktan gelmişti. Günün erken saatleri olduğundan çok az da olsa hafif bir sabah mahmurluğu üzerindeydi. Kantine girdi ve kendisine bir kahve aldı. Masalara kısa bir bakış attı ve Murat’ı gördü, hemen onun masasına yaklaştı.

BAHADIR

Abi, nehaber?

MURAT

İyidir, kardeşim sende nehaber?

BAHADIR

Aynı, hangi ders vardı bugün?

MURAT

Bakacaz, hangisi olduğunu bende bilmiyorum. Şimdi boşver dersi sana super bir haberim var.

BAHADIR

Haber?

MURAT

Aslıhan vardı ya 2. Sınıftan dün onla tanıştım.

BAHADIR

Eee

MURAT

Bu kadar, tanıştım yani.

BAHADIR

Tanıştım derken?

MURAT

Tanıştık işte olm, bizim Mine tanıştırdı, arkadaşıymış. Bugün gelirse konuşcam onla.

BAHADIR

Konuş tabi, konuşmak iyidir yani. O değil de bende baya oldu yalnız olalı.

MURAT

Sen kendin istemiyorsun ki kardeşim.

BAHADIR

Ya en iyisi ya hiç abi o moddayım inan. Yoruldum yani. İşin aslı biraz da vakit sıkıntısı var gibi. Çok yoruyor bu dersler felan filan.

MURAT

Aynen kardeşim ama sen bak keyfine kaç kere Üniversite okuyacağız. Başını kaldır bak bir erkeğe 2 kız düşüyor. Olm cennetteyiz, tadını çıkart, boş ver.

SAHNE 4. İÇ. İST. HUK. FAK. KANTİNİ GÜNDÜZ – EZGİ, BAHADIR

(Murat kahvesinde ki son yudumun keyfini çıkartırken, kahvenin bittiğine de üzülmüştü. Nescafe’nin ne kadar güzel olduğunu düşündü ayağa kalktı bir kahve daha almalıydı. Kantinde hafif bir karmaşa vardı, biraz kalabalıktı. O kalabalıkta bir kahve istedi ve beklemeye başladı.

Çevresine ufaktan seyre daldı, kahvesini ise önünde görünce kahveye odaklanmıştı. Şekeri severdi, bir şeker daha attı. Sağ eline aldı ve sol tarafa doğru dönmeye başladı ki üzerinde bir sıcaklık hissetti. Bir ufak çarpışmaya irkilmiş elindeki kahveyi de çarpıştığı kızın üzerine dökmüştü. Kendi üzerine de kahve dökülmüş sıcaklığından tenini acıtmıştı.)

EZGİ

Sersem, önüne baksana bee.. Dikkatsiz.

BAHADIR

Sen bak önüne, sabah sabah muhabbete bak ya

SAHNE 5. İÇ. ERKEKLER LAVABOSU GÜNDÜZ – MURAT

(Murat alelacele çıktığı lavaboda giymiş olduğu beyaz gömleği suyla temizlemeye çalışıyordu. Altındaki kadife pantolona da biraz kahve gelmişti. Karmakarışık şekilde kızgınca temizledi ve hemen dışarı çıktı.)

SAHNE 6. İÇ. BAYANLAR LAVABOSU GÜNDÜZ – EZGi, MERVE

(Ezgi de üzerindeki beyaz gömlegi temizlerken oldukça sinirliydi. )

EZGİ

Salağa bak ya, dikkatsiz..

MERVE

Canım gömleginde koskoca sarı bir leke oluşacak, çok fazla su çok temiz olmuyor.

EZGİ

İnanamıyorum ya çok kötü görünüyor, sanki nasıl desem harita gibi evet harita

MERVE

Evet, biraz asya kıtasını andırıyor sanki

EZGİ

O çocuğu öldürüceğimmm

SAHNE6. İÇ LAVABO ÖNÜ GÜNDÜZ – EZGİ, BAHADIR, MURAT

(Ezgi sinirle dışarı çıktı ve hemen ilerde Bahadır’ı gördü. Ona doğru yürümeye başladı. Üzeri ıslak, sarı lekeliydi, yürürken ise dikkatini çeken şey ise Bahadır’la aynı şekilde giyindikleriydi.)

EZGİ

Neden dikkat etmiyorsun, ne yapacağım ben şimdi.

BAHADIR

Durumun gerçekten kötü, bu şekilde yaşayamazsın. Ben olsam yaşayamazdım. Şimdi hatırladım bende aynı durumdayım.

EZGİ

(Kinayeli bir şekilde)
Çok komik, gerçekten çok komik.

BAHADIR

Üzerime gelip, bana çarpan kimdi, dur cevap vereyim sen.

EZGİ

Ahh, boş ver.

(Ezgi ardından hızlıca uzaklaşıp gitti. Uzaktan izleyen Murat, Bahadır’ın yanına yaklaştı.)

MURAT

Dostum, tertemiz olmuş, hiç bir şey kalmamış.
(Halbuki beyaz gömleği kahve, su karışımı çok enterasan bir haldeydi)

BAHADIR

(Bahadır imalı olarak Murat’a bir sure dik dik baktı)

MURAT

Hadi birşeyler söyle

BAHADIR

Kız çok güzel

MURAT

Neyy

BAHADIR

Kız diyorum çok güzel

MURAT

Üzerine kahve döken kız mı?

BAHADIR

Gözleri çok güzeldi. Hiç görmediğim bir rengi vardı, hangi renk o rengi bilmiyorum.

MURAT

Dostum gözleri elaydı kızın.

SAHNE7.  İÇ CAFE GECE – BAHADIR, MURAT
(Gün çoktan geceye karışmıştı. Bahadırla Murat ise beraber Beyoğlu’nda bir cafede sohbet etmekte ve birşeyler içmektelerdi. Dolu dolu bir İstanbul vardı o gecede, ne de olsa İstanbul’da olmak, var olmaktı her yerde.)

MURAT

Beni dinliyor musun dinlemiyor musun?

BAHADIR

Dinliyorum kardeşim ne oldu ki

MURAT

Soru soruyorum cevap vermiyorsun

BAHADIR

Ne sormuştun

MURAT

Kızamı takıldı kardeşim kafan

BAHADIR

Yok, aslında evet. Sadece  o bir bakışı vardı aklımdan çıkmıyor. Çok, nasıl anlatayım çok işte. Ama bir şey söyleyim mi kesin bir sevgilisi felan vardır yani. Kız ne sevecendi ya…

MURAT
(düşünceli şekilde elleri cenesinin altında)

Olm sen aşık olmuşsun.

BAHADIR
(Gözlerini o an Bahadır’a çevirerek)

Saçmalama olm ya kızı tanımıyorum bile, sadece tüm kızlardan farklı bir havası vardı. Ne bileyim farklıydı işte. Aklıma takıldı kız ya Allah Alla…

MURAT

Takılır hacı takılır aşk böyle bir şey. Ama çok kaptırma kendini sen yinede.

BAHADIR

Buldum kalk kalk.

MURAT

Ne oldu?

BAHADIR

Bekle hesabı ödeyim geliyorum, hazırlan çıkalım hemen.

SAHNE8 – DIŞ BEYOĞLU GECE – BAHADIR, MURAT

MURAT

Ne oldu olm, söylesene?

BAHADIR

Dün ki giydiği elbiseyi hatırlıyor musun?? işte aynısını alıp verecem kardeşim

MURAT

Olm sen aşık olmuşsun ya lan

BAHADIR

Aynı şeyi söyleyip durma olm başımın üstünde

MURAT

Beyaz gömlek mi alacaz şimdi

BAHADIR

Aynısından beyaz gömlek alacağız işin espirisi o kardeşim

MURAT

Kollarında dantel felan vardı bulamayız onu

BAHADIR

Bulacağız öyle ya da böyle bulmamız lazım.

(Gece beyoğlunda tekstil ürünleri satan bir yerde araştırma yaptıktan sonra bir yerde benzeri veya aynısı beyaz gömlek almışlardı. Güzelce hediye paketi şekline getirdiler. )

SAHNE 9. İÇ. İST. HUK. FAK. KANTİNİ GÜNDÜZ – BAHADIR, MURAT
(Bahadır kahvesini yudumlarken gözünü kapıdan ayıramıyordu)

MURAT

Hacı sen paketi yine tenhada felan ver rezil etme bizi bağırır felan

BAHADIR

Yok abi korkma bağırmıyacak

MURAT

Bir kere kızla çarpıştın o an kız hakkında herşeyi öğrendin. Bağırmayacağını nerden biliyorsun belki manyak

BAHADIR

Abi insanın gözlerinden ruhunu görebilirsin

MURAT

Ben gidiyorum olm sen göz ruh muh takıl

BAHADIR

Tamam

MURAT

Ya da gitmiyorum, sana bağırışını seyredecem, gülersem kızma

BAHADIR

Murat bir saniye bi sus la diyeceklerimi toparlamaya çalışıyorum