Siyasetten günümüze kadar hep uzak durmaya calıştım nitekimde hep uzak durdum. Fakat bizim bu TV ve Gazeteler hep insanımızı ayrım gayrım başlama noktası olan kardeşi kardeşe küstüren siyaseti hep evimizin içerisinde yaşattılar. Sanki bilincli bir şekilde Ülkemizin iç işlerini karıştırmak adına yapıyorlar gibi, veya az biraz para kazanalım Türkiye umrumuzda degil ben yedigim yemege bakarım, düşüncesiyle haraket ediyorlar sanırım. Keşke şu Medya olayı az biraz ülkesini milletini seven insanlar elinde olsaydı. Türkiye’nin en büyük gazetelerinden olan Hürriyet gazetesinin sitesine girip şöyle bir bakayım dedim normalde 5 yıldır TV izlemem ve gazete okurkende secici olmaya calışırım gündemi pek takip etmem öyle arada bakarım ve bugünde baktım. Hürriyet gazetesinin sitesinde şöyle bir haber vardı. ’Yeşil’e, ’kırmızı’  başlıklı bir haber haberin içerigine şöyle bir göz attıgımda yurtdışı basınında ülkemizin içerisini karıştırmak adına yazılan haberlerin başlıklarının oldugunu gördüm. Hürriyet gazetesine küfür etmedim fakat cok kızdım keşke ülkesine ve milletine sahip cıkıp orada bizi bize düşürmeye çalışan insanlara yardım etmeselerdi. Kısaca kendi sitemde yabancı basında yazılan yazılar hakkındaki görüşlerimi aktaracam.

”’Meydana dökülen 1 milyon insanın ortaya çıkardığı bayrak denizi, rengi ve görüntüsüyle futbol hakemlerinin kırmızı kartına benzetildi, irtica kastedilerek, “Yeşil’e kırmızı” yorumları yapıldı. İşte bazı örnekler: ”’

Yukarıdaki yazı ile haberine giriş yapan Hürriyet gazetesi buradaki yorumunu yazan ve onaylayan düşünceler ne ile bunu yazdı diye az biraz düşünerek insan ne kadar sinirleniyor. “Yeşil’e kırmızı” Bu ne bicim zihniyet bu nasıl söz hiç mi ülkenizi düşünmüyosunuz Türkiye’nin en büyük gazetelerinden bir tanesi bu şekilde nasıl yazar insanın mantıgına sıgmıyor. Neyse haberin devamında dış ülkelerde yazılan yazılar hakkında yazılar var onlarda şu şekilde.

• The Guardian Türkler, İslamcı cumhurbaşkanını durdurmak için toplandı. ’Köşk’te imamlara hayır’ sloganı atıldı.
  Haber yukarıda görüldügü gibi The Guardian gazetesi bu şekilde bir başlık atmış. Kısaca haberin içerisindede Köşk’te imamlara hayır tarzında yazılar yazılmış. Gazete benim canım ülkemdeki insanları gruplaştırmak adına şu şekilde bir yazı ile başlamış. ”Türkler, İslamcı cumhurbaşkanı”  Yani Türkler ayrı müslüman olanlar ayrımı bu ülkede bu yanlış bir yazı ve o yazıyı gazete sutunlarına taşıyan Türk gazeteside bi o kadar hatalı.

• The Times Cumhurbaşkanlığına bir islamcı hazırlanırken, protestocular kırmızı gösterdi.
  Ya allah aşkına islamcı ne demek bu kavramın sözlük acıklaması ne söylesene sen ben bu The Times gazetesine küfür etmem gerekli mi degil mi?

• Independent Bir milyon Türk, İslam devleti planlarını protesto etti.
  İşte kendini en cok belli eden yorumda bu, aynen cafer sı.tı bez getir olayı elemanlar aşikar aşikar ülkeyi karıştırmak adına İslam devleti gibi kavramları hiç cekinmeden yazyor. Hiç bir güç bu Ülkedeki laiklik düzenini bozamaz ve kendi inancları dogrultusunda haraket eden müslümanlara karışamaz.

• Financial Times Generallerin örtülü tehdidi, geleceğin dini mi, laik mi olacağı mücadelesinin işareti.
  Bu yabancılar ne zaman ülkemizi düşündü ki hep bizim küçük olmamızı ezilip büzülmemizi onlara muhtaç olmamızı istedi, az biraz kendimize geldigimizde ve degerlerimize sahip cıkmaya başladıgımızda Hürriyet gazetesi yayın yönetmeni ile birlikte ensemize bir şaplak geliveriyor.  Financial gazetesi yazarının ne düşünmek istedigi cok belli bakın eleman ne diyor ”Gelecegin” şu anki durumdan rahatsız niye Türkiye büyümekte ve bu haliyle kalamaz biz buna bir kılıf uydurarak ülkeyi karıştıralım yine böyle haramı helali bilmeyen hırsızlar gelsin sömürsün ülkeyi, bunlar calışıyor gitsinler abi düşüncesiyle böyle düşünen inanların ne düşündüklerini anlıyacaklarını bildikleri halde yazı vermişler.

• Le Figaro Türk laikler, sokakta İslamcılar’a meydan okudu. Türkiye’de Kalpak ile Türban savaşı.
  En agırıda buydu be abi, nasıl olurda sitenize taşırsınız bu haberi hiç mi düşünmüyosunuz bu haberin ne anlama geldigini. Yoruma gerek yok herşey ortada ülkede kaos ortamı yaratmak. Ve Bu haberi Hürriyet gazetesi sayfalarına taşıyan insan kimse artık ben buradan duymasada onu istifaya davet ediyorum. Burada bu şekilde yazdıgı her kelime ülkeyi biraz daha kaos ortamına sürükleyip, evine ekmek götüremeyen insanları daha zor duruma sokuyor. Ve onlarda elbet haklarını bir yerlerde bu kişilerden alacaktır.

• Die Welt Türkiye kaosa doğru mu gidiyor? Ordu 5. darbeyi de yaptı. Yargı, ordunun müdahalesine göre karar verecek.
  Bu ne biçim haber bu haberi yazanlar bilmezmi Türkiye demokratik bir ülke ve yine bilmezler mi laiklik kagıtta degil insanın içinde yaşanır. Türkiye kaosa doğru mu gidiyor? diye başlıka tmış Die Welt gazetesi neden öyle bir başlık attıki cok mu istiyo acaba kaosa gitmesini ve ordu 5. darbeyi yaptı diyor.  5. darbe bu ayrı bi konu evet askerligimi yapmış olsaydım bu konuyada girerdim :) şaka bi yana cidden bu darbemsi olay askeriyenin ülke gözündeki güvenlik derecesini azalttı az sonra bu konuya deginecem.

 Yurtdşındaki o isimli onlarca gazete bu şekilde ülke içerimiz ile ilgili yorumlar yapmışlar ve ülke iç işlerimizede bazı içimizdeki ”dışlar” görüldügü gibi de sokmuşlar. Bu konu aslında cok fazla  alakadar degilim 23 yaşındayım ve bu zamana kadar hiç oy kullanmadım ve aklımdada hiç bir parti digerinden daha agır basmıyor. Sadece izlemekliyim siyaseti sevmiyorum ama ülkemi cok seviyorum ve bu siyasi şeylerden dolayı ekonominin düşmesi gibi şeyler beni cok üzüyor. Bu zamana kadar gözümde saygınlıgını yitirmiş 1. kurum medya idi ve en saygın kurum ise Askeriye geliyordu. Fakat yakın zamanda askeriyeyi yöneten kişinin giydigi görevden farklı haraket edip siyasi işlere bulaşması cok yanlış. Şu an için askeriye gözümde en büyük saygınlık yitiren kurum olarak duruyor.  Haberleri her ne kadar tam olarak takip edememiş olsamda gelecek olacakları cok merak ediyorum. Acaba ne olacak kim ne yapacak ne diyecek bakalım ve göreklim.  Herşeyden önce ülkemiz ve milletimiz adına hayırlısı neyse o olsun. Umarım belli makama gelmiş insanlar ”kendi” gibi degil halk gibi düşüneceklerdir.