Yazabilmek için birilerine veya birşeylere kızmak gerek yazdırtılmak gerek.  Şu an kendimden başka kızacak kimse yok zaten benden başka hatalıda kimse yok varsa bile benim hatalarımın yanında sadece öylesine bir kaç yanlış birşey olarak duruyorlar. Bazen sendede oluyomu bilmiyorum hiç birşey göründügü gibi olmadıgını hissediyor insan. Bazen kendinin bile göründügü biri olmadıgını hissetmek aynaya baktıgında kendini görememek. Nedendir bilinmez ama muhakka vardır bir neden bende bu aralar cok oluyor. Birşeylerin arayışı içerisindeyim ve o aradıgım şeyin ne oldugunu hala bilmiyorum, mutluluk mu? hayır mutluluk aramıyorum. Aşk mı bilmem belkide ama yetersiz aşk aranmaz zaten nedir o zaman aranılan şey. Prestiş mi yok oda zaten boş ve yalan birşey ancak zevk için yapılabilir. Nedir o halde en dogru veya en aramaya deger olan şey bilmiyorum bir felsefe lazım bir felsefe gercektende lazım. Hayatın felsefesi bir sözde ebediyyeleşmek belkide söylenecek tüm sözler söylendi ve o sözleri söyelenlerin prestiji aslında sadece oyundu. Belkide prestij bir altadmacaydı büyük insanların kücük  insanları daha verimli kullandırması adına verdikleri kandırmacı. Sömürücülerin sömürme yöntemi bir ”Orta Oyun” .

 

Prestiji elde edenler acaba nede geri kaldı. Saygınlık, itibar ve prestij cok mu önemsenecek kavramlar hayır aksine onlar bir oyun dolanbac. Basit insanların düşmüş oldugu bir hiç kendi bünyesine ve düşüncelerine kendi iç dünyasına boyun egmiş bir insan. Kısaca hayvani iç güdülerinin zekasına düştügü insan yıgını. Prestij için ugraşacan insan gözümde ancak geyik’i öldüren ve kemiklerine kadar yiyen aslan gibidir. Kendi dogasını keşfedememiş düşünememişÂ bir insan. Her insanın iki gözü vardır, her insan aglar, her insan ailesini sever, her insan bazı durumlarda korkar ve her insanın içinde salaklık duygusu vardı. Ve bazı insanlar cok cesurdur ve bazı insanlar iç duygularını anlamış ve onların neler istedigini neler istemedigini bilir ve ona göre hamlesini yapabilir. Odaklanmak gerek her insanın yaratılışında ortak olarak verilen burun gibi iç duygulara odaklanmak. O duyguarı bir elin beş parmagı olması gibi o duygularında özelliklerini keşfetmek. Ve o dakika ve andan itibaren pazarlama stratejisini belirlemek tüm her şey burada.

Kısaca Prestiji her insan ister ve allah bazılarını verir bazılarına vermez ve dünyada bu şekilde şekil alır. Fakat bazı insanlar bilirler ki aslında bu bir oyundur. O insanlar anlarlar ki Prestij hiç birşeydir. ridyeşrib çih jitserP