Biraz önce İstanbul’dan yola cıkıp kendi kaptanlıgımı yaptıgım eve dogru yolculuga başladım. İstanbul’a bu gidişimde insanların ne kadar gereksiz şeylere düşkün oldugunu yine ve yeniden gördüm, beklenen bir sonuctu aslında. Bu gidişimde İstanbulda çok şeyler kaybettim özellikle arasırada olsa beni terk eden ama büyük oranda bende duran birşeyler birilerinde kaldı. Umarım şu anki ruh halimi koruyabilmek  için gerekli konum ve ortam olur ve ben sevmiş oldugum bu ”yoklugu” uzun süre koruyabileyim. Benden önce gelen insanların zamana isim verme calışmalarıyla çeşitli isimler verilen günler şu an için bana pek birşey ifade etmiyor. Benim miladım 3 gün önce idi yani 24.05.2007 tarihi cuma günü benim miladım. Bugun miladtan sonra 3. gün ve bu site acık kaldıgı sürece miladın adı burada mühürlenecek. Çok iğrenc bir yol yazı yazması güç, düşüncelerime kendimi vermem zorlaşıyor dahada önemlisi onu düşünmekten yorulan düşünme foksiyonum hayli zor işliyor. Bir devlet ütopyası hakkında yazı serime başlama kararı aldım kendime göre bir devlet içerisindeki devletin devamı için gerekli olan organizmaları yorumluyacam. Takip etmek isteyenler ww.ispanyol.net web sayasında ”Bir Devlet Ütopyası (sayı)” konulu başlıklardan takip edebilecekler. En güzelide hiç bir kuruma, kuruluşa ve ideolojik bir düşünceye bağlı kalmadan yazmam olacak. BU arada bu film yazma işide baya zor birşey oldugunu keşfettim, özellikle benim gibi İstanbulda gecen bir film yazmak için cabalayan birinin bildigi yer sayısı cay içtigi sandelye olan için hayli zor.

Film yazma konusunda bir yerlerde güzelce takıldım ve orayı nasıl yazmam gerektigi hakkında hiç bir fikrim yok. Şu olabilir giderim bir mekan secerim ve bir ay orada yaşarım biraz ögrenir esnafını tanırım gerekli diyalogları yazayım. Yoksa kahramanımızı İstanbulda olmayan bir hayal dünyamda yaşatmak zorunda kalacam. Buda beni rahatsız ediyor.  Şu kitabı da aldım bakalım 1 haftada bitirebilcem mi beraber görecez, umarım aldıgım bu kitapları yani PHP ve Macromedia kitaplarını bitirebilirim. Zaman cok hızlı geciyor ve bu gecen hızlı dünyada insanlar kendilerile hayli az zaman bırakıyor. Yaşamak için geldigimiz bu dünyada gereksiz şeylerin tam ortasındayız.

Ah be İstanbul aslında alışmıştım ben sana zamanla seni sevebilir hatta memleket eyleyebilirdim. Neyse İstanbul yakın mazi oldu umarım psikolojimede vermiş oldugu tahribatı zaman halledebilir. Bir gül almak bir gül atmak isterdim en azından yan yana gül yolcusunun bir gül verme nedenimin oldugunu sanmasını isterdim. Olmadı hiç bir şey olmadı ve varlıkta hiç birşey kaldı ortada orada ben cok şey bıraktım. Bazı hedeflerimi gömdüm İstanbul’da ve bazı hedefler buldum kühaylan gibi koşulasına ve bir yol gördüm nur gibi ışıl ışıl ve sonu belirsizce. Neredesin be düşlerim neredesin gel artık gel yeter, düşünmeden gel,  yada gelmeni beklemem için bir neden ver.

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Paylaşın

By Categories: Genel0 CommentsViews: 28

Katılın

Makalelerden Haberdar Olun…