Ben dün hiç hata yapmadım diye bilen varmı aranızda? En azından ben hayatımda 1 gün boyunca hata hiç yapmadım diye bilen tahminen yoktur. Ünlü filozoflardan Orhan gencebay’ın da dedigi gibi hatasız kul olmaz. İnsanlar hataları ile güzeldir. Allah katında da yapılan bir hata yüzünden eger cok fazla üzülür ve af dilenirse hata karşısında alınan “x” derecede ki bir günaha karşılık Allah hata yapmış insana “xy” derecesinde sevap verebilir. İnsanların yapmış oldugu bazı hatalar vardır ki ancak hata karşısında dieti ödedikten sonra anlaşılır. İnsanlar hatalarına karşılık diet öderler ve kendilerini hata yapmamış durumlarından daha gülcü bulurlar. Ancak hatalar insanları güclendirir ve acı bilgelige giden gizli kapıdır. Hiçbir kitap ve hiçbir başarı insanı düşünce üstü düşüncelere alıp götürmez. Başarı ancak zaman kaybıdır. Bazen ise durumlar farklılaşır uzun süreli hatalar serisi ödenilen dietlerle degil yapılan bir dogru haraket sonucunda duyulan duygu vesilesi ile olur. Duyguların ekolojosi olan insan beyni hiç yaşamadıgı duyguları cogu zaman arzuluyamaz. En çok yaşadıgı duygu her zaman daha fazla büyür ve insanın düşüncelerini tamamen kapsar ve yaşanmamış duygular yoksulluguna dogru götürür.

Belki Dünyadaki insan sayısı kadar insan içinde duygu çeşiti vardır. Bu duygular yapılan eylemlere göre degişir. Mesela yolda kalmış birini arabaya alarak yardım etmek ve o yardım edilen insan yüzündeki minnet duygusunu görmek ve o an kabaran ‘’Yardım etme duygusu’’ gibi. Kötü bir iş günü gecirmiş babanın ogluna nedensizce bagırdıgında duyulan o duygu ve daha sayılamıyasıca duygu kalıpları. Her duyguda insan farklı hisler duyar bunlar elmanın tadının ve çilegin tadının farklı olması gibidir. Her güzel duygu yaşanası duygular olarak kalır ve hangi duyguyu yaşarsan o duyguyu daha cok yaşamayı istersin. Poker masasında gelen bir güzel el duygusu sana zevk verdi ise devamlı poker oynar kötü gelen el duygularının zahmetini iyi elin hasreti ile cekersin. Bu duygu ve benzeri duygular yaşanmaması gereken duygu kalıpları olarak karşımızda duruyor. Poker’i bilen biri ile poker oynamayı bilmeyen biri aynı olmaz ve ikisini aynı kefede degerlendirmemek gerek. O kişi ancak poker oynamayı poker oynarken duydugu duyguları anlayarak ve onlara karşı yeni ve zararsız duygular keşfederek yenebilir.

Zararlı eylemlere gebe olan düşünceler ise o düşünceler yapılırken ki hissedilen duyguların anlaşılması ve o duygular karşısında anti duygular üretilerek yok edilir. Bir insanın ekmegini gülerecek alan bir insanın duydugu o güclülük duygusuna karşı önlem, elinden ekmegi alınarak derek o kişiye ekmek vermedeki duyulan duygu öğretilerek o kişinin başkasının ekmegini alması önlenebilir. Kendisini kendisinin tanrısı ilen eden insanlar ise o şekilde bırakılıp uzaklaşılmalıdır. Sonucunda cehennemde yanması gereken insanlarda olması gerekiyor. Bazı duyguların tadılmaması ve o duyguları tadan insanlardan uzaklaşılması gerekiyor. Eğitilmemiş nefisler ancak insanlıgın kötülügünü isterler. Nefis egitimi konusunda düşüncelerimi ilerleyen zamanlarda yazacam şu an ki konu için nefis ancak yanlış duyguları istedigidir. İnsanlar bazı duyguları yaşamak zorundadırlar. Sevilmeyi isteme duygusu her insanda vardır ve her insan bu duyguyu tadmak ister. Her insan cevresinde saygınlık ve itibar ister ve her insan sevmek aynı zamanda itibar gösterebilecegi biri ile tanışmak ister. İnsanın kendi iç duygu ekolojisinde isteklerini keşfetmeli ve hangi duyguyu yaşaması istedigini bilmesi gerekir. Her insanın yemege attıgı tuz miktarı farklıdır ve her insanın sevdigi yemek çeşitleri farklıdır. Kimi insan fotograf cektikten sonra meydana gelen duyguyu severken kimi insan ise şarkı söyledigi zaman insanlardan gelen o tebessüm dalgalarını görerek mutlu olabilir. İnsan tam olarak temel 3 duygusunu keşfedip tamamen Salih bir ayarlama süreci ile o duyguları yaşayarak hayatında mutlu olabilir.

Genel olarak toplumlar ve yöreler üzerinde analizler yapılıp ortak duyguları keşfedilebilir. Ülkemize baktıgımızda her vatandaş ülkesi için canını seve seve verecegini söylüyor evet belki bu biraz derin ve aklımda devamlı soru işaretlerinin gezdigi bir konu, insanımız ülkesini seviyor, iç dogasında kalıtımsal olarak gelen aşırı vatansever olma duygusu ile yaşıyorlar. Dogduklarından bu yana gördükleri şeyler yüzünden devlet sevmeme duygusunu içlerinde barındırıyorlar. İzlenen bir cok yanlış devlet politikaları insanlar ve devlet arasında büyük ucurumlar kurdu. En basit örneginde Başbakan Erdogan hapishaneye atılması ile kahraman ilan edilmesi. Maalesef devletimiz insanlarının duygularına inemedi ve insanlarını kendilerinden soguttu. Gözlemleri itibari ile insanlar ülkelerini cok seviyor ve devletlerini sevmiyorlar.

Devlet denilen organizmayı kontrol eden beyin takımının ülke toprakları içerisinde dogan ve yaşayan insanlarına sahip cıkmalı ve o insanların duygularına inebilmelidir. Ülke içerisinde kanayan yaralar olarak duygulara karşı sargılar yapılmalı en kısa sürede o yaralara devlet direk kendisi pansuman yapması gereklidir. Kişilik cıkmazındaki Türk halkını ancak eskiden beri severek yaptıgı duyguları vererek mutluluga ulaştırabilirsiniz.

İnsanın dogasında o kadar cok gizem vardır ki kendi dogamızın hiç farkında dahi degiliz. İçimizdeki duygu cümbüşüne konsantre olarak hiç yaşamadıgımız bir duyguyu keşfedebiliriz Belki hala hangi duyguyu yaşamak istediginizi bilmiyor ve o yüzdende mutsuzsunuzdur. Gizem aslında tam içinizde beklide siz kendi yaratılış doganızda içinize sevilesi ve yaşanılası duygu olarak gizlenen şey bir yam yam olarak insan eti yemektir. ( bu bir şakaydı ) Kısaca insan hayatında hangi duyguyu ve duyguları yaşamayı istedigini keşfetmeli ve o duyguları en Salih haline dönüştürmeli ve yaşamalıdır. Hala hangi duyguyu yaşamayı istedigini keşfedememiş kişiler ise kendi içinde o duyguyu aramalı ve o duyguyu keşfetmeli, duyguların keşfi dilegi ile salıcakla.

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Paylaşın

By Categories: Genel0 CommentsViews: 78

Katılın

Makalelerden Haberdar Olun…