Çıkarçı zihniyet her yerde muhakka karşınıza cıkmıştır. Başarısız bir iş yeri sahibi büyümek adına çıkar çatışmasına girmişken büyük iş yeri sahibi ise büyüklügünü korumak adına hep çıkar çatışması içerisinde olmuştur. Her yapılan işte çıkarım, karım, yararım nedir gibi düşünceler içerisinde eylemler gercekletiren düşünceler zamanla kırıcı bir serbest piyasa haline dönüşmüştür. Toplumumuz ne yazıkki hep bana zihniyetine bürünmüş ve o zihniyetten dolayıda acımasız bir hal almıştır. Ticaret, siyaset, makam ülkenin her yerinde şiddetli cıkar çatışmaları kendini gösterir olmuş ve o oyunun birer oyuncakları hallerine insanoglu bürünmüş. İslamiyetin ilk yer yüzüne inmesiyle birlikte dünyayı Osmanlının yıkılıncaya kadar yöneten kesim olan Türk ve müslümanlar nicin şimdi bu durumda. Evet tam 1300 yıl ve bununda 700 yılı Osmanlı İmparatorluguna ait, bu kadar zaman zarfı dünyayı yöneten medeniyet şu an başkalarının gözlerine bakıyor.

 

Şu kavramı eminim her insan düşünüyordur. Eski zamanlardaki insanlar bizden daha az düşünüyor ve daha az zeki gibi hayır ben buna katılmıyorum insan aynıdır ve insan zekası bu zamana kadar hep aynı olmuştur sadece yaşadıkları zaman geregi öğrenecekleri az şey olmuştur fakat öğrenmek istediklerini öğrenebilecekleri zekaya sahiplerdi kim bilir belkide bizden daha cok biliyorlardı belkide en azından bizim kadar gereksiz, salak ve aptalca şey bilmiyorlardı. Bizim bildiklerimiz hep gereksiz yalan ve oyun olan şeyler ve sanırım bunuda sadece ben görebiliyorum herkez bu oyunun içinde birer oyuncak olmalarından cok memnun hallerinden cok memnunlar. Evet Osmanlı İmparatıorlugunda o kadar insan vardı ve Dünya onlardan korkar ve aşırı saygı gösterirlerdi şimdi ise Türklere barbar, müslümanlara ise tererist gözü ile bakıyorlar. Aslında onların ne düşündügünün önemi yok en azından onlar bizi iyi düşünsünler diye düşünmemize kafa yormamıza gerek yok sadece kendimize biraz daha ceki düzen vermemiz gerekir. Bunun yoluda insanın kendisini degil başkasının derti ile dertlenmesi ile olur. Çıkarcı bir toplum hiç bir zaman başarıyı avucluyamaz. Örnegin yahudi toplumu hep kendi toplumu içerisindeki insana yardım amacıyla haraket edip destekte bulunmuyorlar ve bu şekilde dünya malını kazanan hale geliyorlar.  Müslümanlar şu an bu dediklerimi yapamaz neden yapamaz söyleyeyim. Osmanlı döneminde halkımız bunu cok güzel bir şekilde yapmışlar hatta kendi halkı içerisinde olanları bırakın başka toplumlarada yardımlarını acmışlar hatta ve hatta başka milletleri bırakın insanlıgı bırakın ucan kuşların bile haklarına sahip cıkmışlar ve onlar için kurumlar açmışlar. O zamanlarda neler vardı tabi bildiginiz gibi zamanında Osmanlı İmparatorlugu şeriaat kanunlarına göre yönetiliyor ve ona göre cezalandırılıyorluyordu. Misal veriyorum Osmanlı vatandaşı olan bir bakkal öğlen namazını kılmak için camiye gidecek dükkanını kapatmadan giderdi cünkü biliyodu ki kimse kendi malına göz dikemezdi. O namazda iken ac bir insan bakkaldan bir ekmek çalmayı düşünse bunu yapmazdı cünkü o ekmegi istese adamdan zaten verir cünkü o insan kendisinden cok o insana önem verir hatta o tarz biri gelsede yardım etsem diye yollarını bile gözetler o tarz ac bir insanın karnını doyurmak onun için yapılası en güzel şeydir aslında. Günümüzde ise ahir zamanın getirmiş oldugu agırlık ile ve kanunlarımızın caydırıcılık olayının düşüklügünden dolayı suc işleme oranı cok yüksek.  Şu an bu dönemde insan nefsini egitmek konusunda hiç calışmayan yılda 1 ay 10 saat ac kalmayı nefis savaşı sanan insanımız nefsini egitmedigi sürece hep kendine calışmaya devam edecektir.  Niçin biz hep kendimizi düşünücez en azından şu an evet şu an nefis egitme konuısunda hayli zayıf ve nefsimizi egitmedigimiz her sürece şeytan’a kanacaz ve şeytan asla bir müslümanın çıkarsız şeylere imza atmasına izin vermeyecek. Şu an Avrupa müslüman olsa emin olun ekonomisi diger alanlardaki başarısı hayli azalır. Bu hayli büyük bir söz ve varsayım aslında gercekleşme ihtimalide olup olmaması tartışılabilir. Bugün Avrupa müslüman olsa ”Şeytan” onlarla ugraşır aynı nefsini egitmemiş olan bizlerle ugraşması gibi.  Biz misal veriyorum bir meyve suyu yapacaz bir şişe meyve suyuna 30 tane kayısı gidicek bir avrupalı hesaplamaları neyse onu oldugu gibi yapar şeytanda buna dokunmaz. Fakat bir Türk aynı miktardaki meyve suyunu yapmaya kalktıgında şeytan ona ” 30 tane atıp ne yapacan 20 tane at anlamazlar zaten nasıl anlıyacaklar” der. Tabi cıkarcı zihniyet ve para kazanma hırsı nefsini egitmemiş olan bi düşünce hemen şeytana kanacak ve 10 kayısı cebe indirip düşük kalitede meyvesuyunu yapmış olacak.