O ıssız adada yaşamayı düşünüp o adayı keşfeden aranızda varsa lütfen bana o adanın adresini versin. Bu zaman benim yaşamam gerektigini düşündügüm zaman degil sanırım dünyaya çok geç gelmişim, düzensiz. Kızacak şey ararken bir anda kendimi gördüm baya bagırıp çağırdım kendime kızma kararı aldım ve buldum ki benden başka her şey normal, her şey yerli yerinde sadece ben, ben yersiz. Cevredeki yaşanılası şeyler yada mecbur yaşanması icap eden şeyler sanırım gereksiz. Hayatta kısaca çok fazla şey önemsiz.

Ülkemizde taklitci zihniyetler oldugu sürece orjinalligi kovalayanların hayli işleri zor. Biri uzun süre bir şey ( her hangi bir şeyler olabilir )  üzerine cok calışır ve deger görmez. Ama bir insan cıkar kısa süre yurtdışında hazır icat edilmiş fikirleri alır ve ben yaptım diyerek size pazarlarlar ve o kadar ugraş edilen orijinal düşüncenin yanında o calıntı düşünce pirim yapar. Orijinal düşünce ise ancak biter. Siz bir beste üzerinde günlerce calışırsınız bazıları oturur günlerce yabancı müzik dinler ve hazır icat edilmiş besteyi alır ve büyük bir zevkle mideye atar. Siz ise uzun süre kafa patlatmış olmanın verdigi mutluluk/suzluk ile oturdugunuz masada kalırsınız. Yani Mynet gider Yahoo takliti site yapar başka biri başka bir şeyin taklitini yapar ve zaman taklitcilerin zamanı olur. E yaşadıgımız ülkede bile Orijinal kelimesini Orginal dan çalmışız daha ne olacak kelime bile çalıntı be arkadaş.

Gecenlerde Adnan Azar’ın Yeni Zaman adında kitabına bir göz gezdirdim ki göz gezdirmem ile kitap bitmiş oldu hayli kısa okuması hayli kolay. Kitap sanırım şiir kitabıydı veya ona benzer bir şey bir sayfasında tamamen yani tamamen bir sayfada aynen şunlar yazıyordu.

Ömrüm nere’dir

Arayıp bulsam
Onu
Belki koklarım
Ama
Sormam
Hiç
Bir
Soru

Yukarıdaki yazılar bir sayfada geciyordu burada yazmamın nedeni kitabı ilk elime aldım ve ilk actıgım, ilk okudugum yer orası oldu ve ilk söz dizini yani “ömrüm nere’dir”  yazısı. Biraz benlik bir dizin idi. Kitabı okutuktan sonra hayatımın geri kalanı adına pek bir şey degiştigini söyleyemem ve kesinliklede hiçbir şey öğrenmedim. Şu lanet çakmagı bulsam cok iyi olacak sigarayı hala yakamadım. Yeni zaman kitabını okumam son zamanlarda yaptıgım en iyi iş oldu sanırım. Kitap yazma duygumun azalması ve kitap cıkartmanın sandıgım kadar basit olmadıgını anlmam beni bu kutsal ve uzun yoldan alıkoymak üzereydiler. ( en azından bu dönemde gelecegi bilemeyiz tabi ) Bir kitap ancak bu zaman zahmetsiz olabilirdi ve bu kitabı alan varsa muhakkak benim de yazacagım kitabı alan cıkabilrdi en azından masraf cıkabilirdi. Şimdi sorunun temelinde kitabın satılmama konusu yok bir kitap ve o kitap hakkında yazılacak şeyler var. Şimdi bir şiir kitabı cıkartma düşüncem kendimden cıkıp sevgi forumlarına maal oldu tek başıma degil sevgi forumlarından arkadaşlarla cıkartacaz ileri zamanlarda bu cepte ileri zamanda sırasını bekleyen bir halde bekliyor. İkinci yazıyor oldugum mevzu ise bilindigi gibi film senaryo projem hayli yazdım fakat ileriye dönük yazılar yazdıkca gecmişi düzeltme lazım düşüyor ve diyalog yazması cok gıcık bir o kadarda adamı yazma işinden sogutuyor. Her şeye ragmen büyük bir azim ve sabırla her gün üzerine bir tugla daha koymak için emek sarfediorum/sarfediyordum. Taki işin içerisine İstanbuldan yazılması gereken semtler en azından bir yer ismi girince cıkmaz sokak gibi bir şey oldu ve bende kaldım oralarda bir yerde şu an için sadece bekliyor. 3. düşüncem ise bir kitap konusuz bir kitap evet sadece bir kitap konu yok ama bir isim lazım düşecekse konusu nedir sorusuna cevap verilmesi gerekirse önemli/önemsiz şeyler kısaca kitabın adı ‘lüzümsüz’ derdim sanırım. Hakkatende ortada bir konu yok ve parca parca yazılmış bir cok makale ve maalesef bir cogunun dogrulugu kanıtsız sadece bir teori bir sayım beklide uydurma en azından tamamen gercek degil. Kitabı alacak kişiyi belirleyip o kişinin ne istedigini bilip yazmak en dogrusu olur sanırım.

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Paylaşın

By Categories: Genel0 CommentsViews: 50

Katılın

Makalelerden Haberdar Olun…