Sensizlikte sessizligime sıgındıgım o vakit, aşkında aşık olabilecegini düşündüm. Duygusal bir müzik ve erken yani dün yagmış yagmur eşliginde hüzünlü ve gücsüz bir şekilde hissediyorum kendimi. Azap oldu yar gidişimdeki gidişin, bu sevda yok etti sendeki beni, istemezdim bitmesini az olda beklerdim sevmeni ve severken sevilmeyi.  Bir kişiden beklenen ve gelmeyen o söz yanında tüm kelimeler zayıf, cılız ve anlamsız kaldı. Sensiz gecen saniyeler hızlandı veya yavaşladı bilmiyorum ama olması gerektigi gibi degil eksik birşey yanlış.

Gözümü kapatıyorum ve sensizlikteki karanlıga bakıyor ve sadece gözüme gelen kelimeleri dizinliyorum. ”Soranlara unuttum diyorum adı neydi hatırlamıyorum” öyle birşeyler işte.

Sevmeyi bilmek ve sevildigini bilmek ve aynı zamanda sevileni görmek veişte önemli olan nokta sevilenden sevildigini görebilmek ve işte bu ”ve”ler arasındaki sözlerin olması gerek. Yaşamın kıyısında veya ortasında aslında hepsinde ondan önce ve sonra ve o olmalı ve ben o olanı beklemekliyim. Bu zamana kdar söylenen her güzel sözler benden cıkmadı başkaledisına asıl onaydı adı sanı belli degil ama oydu beklenendi ve henüz daha kim oldugunu belli edemedi bana. Dilim cok söyledi gözler cok baktı ama o söz onların asla olmadı bir nişandı bir emanetti ve ebediyyen kalacak kişi degildi sözlerim degildi onların, degildi. Söylenen her söz yagmur tanesi gibi güneş ışıklarıyla birlikte ciseleyen yagmur misali o sözlerin asıl sahibine yavaş yavaş ve hayattaki en tatlı an kadar zevkli şekilde düşecek. Beklenen anladıgı anda beklenen oldugunu yagmurların zevkine gözleri elleri bedeni ve kalbi ile eşlik edip sonsuzluga giden o ince yolda beraber yolculuk edecek.

Çok şey söylemek, en azından yosun’a nazlı nazlı yagan bir yagmur tanesi veya ona güc katan toprak parcası olmak isterdim. Bir deniz olmak isterdim güneşi doyasıya yaşamak yagmurdan korkmamak, fırtınaya eşlik etmek isterdim. İsterdim ben bende doganın bir alemin olmasını balıklar isterdim yaşamasını, yosun isterdim balıga can verdin ve balık hep isterdim olsun bende, beni ben yapan balıklar isterdim. Bir avuc deniz olmak isterdim bir avucta yaşayan deniz olmak isterdim o avucta o kişinin denizi hatta okyanusu olmak isterdim ben o avucu doyasıya yaşamak ve onun bana sadık kaldıgı her sürece avucunda durabilmek. Bende degil suc degildir bende. Tutamadın avucunda bıraktın beni böldün bin parcaya suc avucundur veya bilemedi denizi göremedi, göremedi. Görseydi keşke yalnızlıgımdaki onu ve yaşatmasaydı bana senle iken hayallerimdeki ve keşke bilseydi senle iken platonik yaşadıgımı bilmedi ve asla bu olaya idrak edemiyecek.

Kendi ”sevgilileri tarihleri” kitabına yaşanmadı aslında diye yazacak ama bilemedi. Ve sen okuyan bu yazıyı veya bu yazıyı okuyan sen en dogru cümle neyse işte. Evet sen sadece sensizlikteki sessizlige sıgınıyorum üç nokta ile ”…”

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Paylaşın

By Categories: Genel0 CommentsViews: 27

Katılın

Makalelerden Haberdar Olun…