Kdz. Ereğli. Sevinçleri, üzüntüleri ve herşeyiyle kendi tarzı olan bir şehir. Bir süre yaşayanların ayrılamadığı, ayrılanların tekrar gelmek için gün saydığı şehir. Bir ayrılıklar şehri, hüznün, mavinin ve yeşilin başkenti, gerçek bir tutku Kdz. Ereğli. Aradan geçen onca zaman sonrasında bir parçası olmayı kabullendiğim, sevgi dolu halkının beni kabullendiği yerden ayrılık vakti geldi.

Kim Hüzünlenmez ki Bir Vedada Ereğli’ye

Ereğli’ye güzel bir vedaya hazırlanırken beklenmedik bir dakikada garip bir benliğe merhaba dedim. Vedanın hüznünü sanki bu merhabaya ekledim. Onun o kucaklayıcı varlığında, şu zor ayrılık günlerimi geçirirken gelecek kısa süre içerisinde yapacaklarımı da organize etmeyle meşkulüm.

Hala utanarak söylüyorum ki kitap çıkartma noktasında sık sık karşılaştığım kitabınız var mı sorusuna “-hayır” cevabı veriyorum. Fakat bu durumu ilginç bir romanla çözme kararı aldım. Mantıklı bir hamle olarak duran bu olay güzel bir kitapla şekillenmesi amacıyla hareket ediyorum. 30 yıl sonrada gururla söyleyebileceğim, insanlara okutabileceğim bir kitap olması için uğraşmaktayım.

Akademik anlamda da kariyer için gerekli tüm adımlarımı belirledim. Yüksek lisans ve Doktorayla beraber istenilen konuma erişeceğimizi planlıyorum. Bu süreçlerin tamamlanmasıyla da çeşitli üniversitelerde kendi alanımla alakalı eğitim vermek gerçekten güzel bir fikir. Bu durum şu an için tamamen kabullenmiş bir yapıdayım.

Turizm hayatımda ise karşımda bekleyen bir çok ciddi görüşme mevcut. En doğru adımı atacağıma bu kez eminim. Gerçek anlamda doğru adımı çok iyi analiz ettiğimi bir çok yanlış adımım ve dietleriyle nasıl bir sonuçla karşılaştığımı da biliyorum. Bu zamana kadar çalıştığım ve çeşitli iş ortaklığı yaptığım kurumların kendi alanlarında en iyiler olması bana gerçek ve işlevsel (kullanılabilir) bir deneyim kazandırdı.

Yerini muhtemelen hiç dolduramayacağım bir çok dostum var. Bu dostlarımla bağımın hiç bir zaman kopmaması gerektiğini de derinden biliyorum. Hepinizi yürekten seviyorum, Tahir kardeşiniz sizleri hiç bir zaman unutamayacak. 20 yıl sonrada her birinizi ismiyle hatırlıyor olacağıma eminim.

Aşkla alakalı çok yorgun durumdayım, tam olarak mevcut durumu ben bile anlamış değilim. Zaten aşk yaşanılan bir şey olduğu için zamanla daha doğru bir yapıda olacağını düşünüyorum. Bu mesele hakkında da yayınlamadığım uzunmu uzun 2 tane makale var. Sanırım bu konuyu da roman içerisine sıkıştırıp elimizdeki o uyuzu düşünüp yazacağım kesin.

Bu öyle bir şeydi ki romanda ki asıl kızın kurgularım içerisinde uzun zamandır tasvir ettiğim karakter yapısıyla birebir örtüştü. Onu düşünerek romanda asıl kızı kaleme alsam tamamen uyacağına eminim. Aynı zamanda bazı durumlarda asıl kızın yapacağı eylemleri ona sormak gibi bir şansımda olması gerçekten büyük bir güzellik. Kesinlikle ve kesinlikle ikisi aynı kişi olduğuna eminim.

Yüsra geyik hakkında kaleme aldığım ve roman hakkında bilgi verdiğim şuradaki yazıda şöyle bir kısımdan 3 yıl önce bahsetmiştim.

Hala hayatında başrol oyuncusunu bulamamış ve içerisinde gizli olan hayattan zevk alma duygusunu keşfedememiş birisini canlandırıyor. Bu zamana kadar içerisinde ki eksikligi dünya üzerinde tamamlıyacak hiç birşey olmadıgı düşüncesi ile düşünceli bir yaşam yaşıyor.

Geçen süreçte roman çalışmamla alakalı bir çok yazıyı sizlerle paylaştık. İlginç bir başlangıcı olan çalışmamda okurken insanların içerisinin kıpır kıpır olmasını arzuluyorum. Elbette içerisinde aşk var fakat bu bir aşk romanı olmayacak. Konu çok derin ve içerisinde çok şey var.

Subscribe
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Paylaşın

By Categories: Genel, Turizm0 CommentsViews: 31

Katılın

Makalelerden Haberdar Olun…