Gözlerde Yorgun Gönüllerde

Gözlerde yorgun gönüllerde
Sözlerde yorgun kelmelerde
Ellerde yorgun bedende
Sen yoksun herşey yorgun

…diye bir şeyler saçmaladım, neyse konu yok. Konusuz bir konu, kısaca ne varsa yazacağım aklıma ne gelirse. İşte bu siteyi bu yüzden açık tutuyorum.

Tamam, konumuz yine aşk olsun. Uzun süredir, sanırım 1 yıl oldu, yalnızım ve hâlâ yalnızım. Ama mutlu değilim, çok fazla da mutsuz sayılmam. Önceki yazılarımı okumuş olanlar bilirler; gönül deryama sızmış olanlar için zamanında kullandığım güzel sözlerin aslında onlara ait olmadığını, o sözlerin “asıl olana” gittiğini söylemiştim. Hâlâ fikirlerimde değişme yok, hâlâ bu zamana kadar kız arkadaşlarıma söylediğim güzel sözler onların değil, beklenilen asıl kızaydı. Birçoğu kendisine sanıp sevindi ama yanılmışlardı, o sözler onların kesinlikle değildi.

Asıl olanı beklerken yaşın kemale ermesi can sıkıcı bir durum. Çevredeki arkadaşların evlenip çocuk yapması da gerçekten zamanı kaçırmış olmanın verdiği bir hüzün veriyor insana. Bu saatten sonra gönül eğlendirmek vesaire, o tarz şeylerin benden geçtiğini biliyorum, daha ciddi bir şeylerin beklentisindeyim. Korkum bu yüzdendir sanırım; kendimi çok fazla kaptırıp geri alamamaktan. O yüzden yalnızlığı tercih ediyorum.

Tamam, biraz daha ciddi şeylerden bahsedelim ya da bir şiir denemesi yapalım. Bir süredir şiir denemesi yaptığımı söyleyemem. Dün gece uyurken mükemmel bir dörtlük gelmişti aklıma ama PC açıp yazmaya üşendim ve unutmayacağıma emindim. Velhasıl şu an bir tek kelimesi bile aklımda değil. Sıfırdan bir şiir yazalım, umarım bu bir şiir olabilir.

Tamam, vazgeçtim. Başımın ağrısı bir şiir yazmama izin vermeyecek kadar fazla ve aklım tam olarak ne istediğini bilmiyor. Bir şey istemezsen şiir yazamazsın; bir şeyler istemeli ve onu şiirsi duyguyla yazıya dökmelisin. Yani şu an değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir